29 Ağustos 2015 Cumartesi

Paşabahçe Alışverişim


Mini bir Paşabahçe alışverişi ile karşınızdayım. Salonumdaki turkuaz renkler beni uzun zamandır rahatsız edince eşimin çalışma odasında 1 yıldır boş kalan camlı siyah kitaplığın içini turkuaz objelerle doldurma kararı aldım demiştim. Dolayısıyla salondaki bütün turkuaz renkler çalışma odasına gitti, yerine yenilerini almak farz oldu. Salonumda beyaz, toprak kahve ve pembe renkleri hakim olunca çoğunluğu yine beyaz ve pembe tonlu aksesuarların yanına yenilerini seçtim. Öncelikle tvmin hemen yanına bu vazoyu ve çiçeği aldım. 
Vazo 30tl, çiçek 20 tl.
Çiçekten bir tane daha alacağım sanırım biraz cılız durdu.


Evimin çoğu yerinde mumluk, çerçeve, baykuş ve kuş objeleri var. Sanırım kuşları seviyorum. Bu 3 lü mumluğu görünce ayyyyyy diye bir ses çıktı benden. Çok beğendim.
Mumluk 40 tl.




Görmedim, duymadım,bilmiyorum baykuşcukları 25 tl.

Kısa ama mutlu bir alışveriş oldu benim için. Hele beğenip ödemek için kasaya geldiğimde arkadaşımın ödemek için ısrar etmesi ve bunların bana hediye olması ayrı bir jestti. Teşekkürler :)


27 Ağustos 2015 Perşembe

English Home Alışverişim


Son zaman Englih Home alışverişlerimde uzun zamandır almak istediğim gazeteliğe indirim kuponum sayesinde kavuştum. Henüz evde nereye koycağımı bilemesem de dergilerim için süper oldu.



Bu ferforje kase de poğaça sunumlarım için olacak.

Aşağıdaki güzellikler de yaklaşık 1 senedir içi boş olan cam kapaklı siyah kitaplığım için alındı. Turkuaz kanepemle de uyumlu oldular.Kitaplık artık bibloluk oldu :)





Bu deniz yıldızım da sabunlarımı bir türlü nereye koysam derken gördüğümde aşık olduğum ve indirime girmesini sabırsızlıkla beklediğim üründü.Çirkin banyomu biraz güzelleştirdi işte :)





26 Ağustos 2015 Çarşamba

Son Zaman Biriken Alışverişlerimm


Selam kızlarr
Geçenlerde Konya gezimin ardından bir de Eskişehir'e yolculuk edince biriken alışverişleri yayınlamak bugüne nasip oldu. Benim için bol harcamalı ancak çok keyifli bir alışveriş dönemi idi. Umarım sizin için de öyle olmuştur :) İndirimler artık hemen hemen bitti. Benim de alışverişe ara verme dönemim geldi, kendimi ne kadar tutarım bilmem tabi.

Tüylü hırkam Gusto  60 tl Bu ayın sonuna kadar %70+%20 indirim var kaçırmayın


Divarase sandaletler de indirimde 50 tl





A101 alışverişlerimden minik fırın kaplarının her biri 10 tl


Cupcake fırın kabı 20 tl


Mini bir Watsons alışverişi daha.


Rujun bu rengini bir arkadaşımda gördüm beğendim. Maybelline 213



Takılar yine indirimden Stylish'den. Bileklik 15 tl


Mavi küpe 10 tl


Mor küpe 5 tl


Halhal 5 tl



Makyaj çantam Koton 20 tl


Eskimiş cüzdanımın yerine yenisi geldi :) Boynerde indirimde Nine West cüzdan 60 tl


Kot Bershka 25 tl


Etek Codentry 30 tl


U.s.a. polo 1 alana 1 bedava yapmış. Biri eşime biri bana . İkisi 50 tl.


HERRY de de indirim vardı. Hem  de %70+%20. Mavi askılı bluz 30 tl, etek 60 tl.


HERRY de mavi askılı bluzumu o kadar sevdim ki bedenini bir türlü bulamadığım  lacivertini de internetten sipariş verdim.


Kot gömlek Mango 20 tl.


JOURNEY e de indirim gelmiş. Bu güzel ceket 50 tl.



Bu ceket de yine Journey den 50 tl




Pantolonlar CHİMA dan her biri 85 tl.



Son olarak modası geçmesine rağmen ilk defa yakası taşlı bir gömlek edinmenin mutluluğu ile herkese kocaman sevgiler, güzel alışverişler.
Gömlek KOTON 30 tl.


20 Ağustos 2015 Perşembe

Fırın Mücver





Mücveri sevenler için bu tarifim fırında. Diğer kızartma mücver tarifim için buraya tıklayabilirsiniz. Genelde kızartmasını çok yağlı bulanlar, sağlıksız olduğunu düşünenler var.Ben her ne kadar kızartmasını tercih etsem de hafif yemek isteyenler için bri de fırın tarifimiz var.
 İşte tarifimiz:


  1. 3 adet orta boy kabak
  2. 3 yumurta
  3. 3 kaşık un
  4. Maydonoz
  5. Deereotu
  6. Biraz karbonat
  7. Tuz, karabiber
  8. Çok az  sıvıyağ
Kabaklarımızı soyup bir güzel rendeliyoruz. Ve rendeledikten sonra mutlaka ama mutlaka elimizle sıkarak suyunu akıtıyoruz ki sulanmasın. Malzemelerimizin hepsini karıştırıyoruz. Fırına verip üzeri kızarıncaya dek pişiriyoruz. Yine de pişince bir bıçak yardımıyla içini kontrol etmeyi unutmayın. Afiyet olsun :)

19 Ağustos 2015 Çarşamba

Tutmaç Çorbası



Yayla çorbasının bir değişik halidir tutmaç çorbası. Yayla çorbasını sevenlere denemesi şiddetle önerilir.

  1. Yoğurt( Kaç kişilik yapacağınıza bağlı olarak miktarı siz ayarlayın, süzme yoğurt olursa daha iyi olacaktır.
  2. 1 yumurta
  3. 1 su bardağı nohut
  4. Yarım su bardağı yeşil mercimek
  5. 2 avuç erişte
  6. Tereyağı, tuz, kırmızı pul  biber, nane
  7. İsteğe bağlı 1 adet soğan
Nohut ve mercimeği bir güzel haşlayalım.
Bir tencerede yumurtayı bir güzel çırpalım ve yoğurtla klasik bir yayla çorbası hazırlayalım.Kaynamaya başlayınca içine tuzu ve naneyi koyalım, erişteleri ekleyelim. Erişteler pişince içine nohut ve mercimekleri ekleyelim 1-2 dk daha kaynatalım.Çorba hazır olunca başka bir tavada tereyağını eritip kırmızı pul biberleri ekleyelim. Biberler rengini verince ocağın altını kapatıp çorbamızın üstüne servis sırasında dökelim. Arzu edersiniz soğanları da tereyağı ile birlikte kavurup çorbaya ekleyebilirsiniz.Afiyet olsun :)

17 Ağustos 2015 Pazartesi

Ekmek Makinesinde Ekmek Yapımı



Ayhh her ne kadar ekmek makinesinde ekmek yapımı diye bir başlık açsam da tarif makineye göre ama yapım fırında oldu. Sebep diye soracak olursanız makinemi ilk defa kullanmak üzere çalıştırdığımda sürekli sigortalar attı. Sanırım bir elektrik kaçağı sorunu var. Ben de mayalanan hamuru makinenin içinden çıkarıp ziyan olmasın diye fırına attım. Lezzeti çok güzeldi. Ancak çok çabuk bayatladı. Tabi makine de yapınca  daha mı farklı bir lezzet, yumuşaklık, tazelikte olur bilemiyorum, kullananlar varsa ve yazarsa sevinirim. Bu haliyle fırından çıkar çıkmaz yemelere doyamıyor insan. Üzerine tereyağını sürüp sürüp yedik. Ekmek makinesi bozuk mu çıkar bilmem ama hiç üzülmicem insan böyle yağları sür sür ye kilo alır ayıl.

Tarifi kitapçıkdan bulup yaptım. İsteyenlere duyrulur.
Not: Ölçüler makinenin içinden çıkan kup  bardak ve kaşık ölçeklerle yapılmalı.

  1. 3 kup bardak un ( kepekli un da olur)
  2. 1 kup bardak süt
  3. 2 büyük kaşık ölçek şeker
  4. 2 küçük kaşık ölçek tuz
  5. 2 küçük kaşık ölçek kuru maya
  6. 2 büyük kaşık ölçek zeytinyağı
Hepsini karıştırıp mayalandırıyorsunuz ve fırına veriyorsunuz ya da makinede yapıyorsunuz :) İsterseniz içine üzüm, ceviz ne koymak isterseniz koyuyorsunuz. İnsallah makinem yapılır da bir de makine de denerim. Üstelik tatlı hamurları da hazırlayabiliriz. Afiyet olsun :)

Kelebekler Vadisi


Konya gezimize tam gaz devam ederken bir dip not vermeden edemeyeceğim size. Kelebekler Vadisi gezimize çıkmadan önce 3 arkadaş Konya'nın meşhur Sille kahvaltısını tatmaya gittik. Konya'nın etli ekmeğinin meşhur olduğunu bilmeyen yoktur. İşte bende size meşhur diğer yanını söylüyorum. Yolunuz Konya'ya düşerse 7 km uzaklıkta yanıbaşında bulunan Sille'ye gidin ve Sille Konak Restauranta mutlaka uğrayın ve bu güzel doğal lezzetlerin tadına bakın.


Kahvaltıda yok yok. Ev yapımı reçellerden, ev yapımı tereyağlarına, güveçte kaşarlı mantardan, sucuklu omlete, doğal yapım peynirlerden zeytinlere, böreklerden sosislere, patates kızartmasından kaymağına ne ararsanız var ve hepsi menünün içinde. Ekstra bir şey almanıza fırsat vermemişler. Haftasonları açık büfe hafta içi serpme kahvaltı veriyorlarmış. Biz hafta içi gittik, iyi ki hafta içi gitmişiz çünkü serpme kahvaltı daha çok hoşuma gidiyor. Bu güzellikleri saatlerce afiyetle yavaşca yedik, maşallah bize. Tabi hepsini bitirmek mümkün değil.


Bu güzel kahvaltıyı aman kaçırmayın derim ve gelelim Kelebekler Vadisi gezimize. Sanırım şanssız bir zamanda geldim çünkü ücretsiz olan vadi ben gittiğim gün ücretli tarifeye geçmiş. Neyse ki 7,5 tl çok büyük bir rakam değil, Biletlerimizi alıp geziye başladık.



İçeri girdiğiniz tek bir yön var zaten, o yolda ilerliyorsunuz.



Yolun ortalarında sizi gerçekten bir vadide gibi hissetirecek doğal bir ortama geliyorsunuz. Burası gerçekten bir vadi gibi. Büyülü bir ormanda yolculuk yapıyor hissine kapılıyorsunuz. Size şansız bir günde gitmişiz dememiş miydim. O gün sanırım kelebeklerde bir sorun mu oluşmuş hastalanmışlar mı ne çok az kelebek gördük vadide. Normalde arkadaşım daha önce gelmiş ve pek çok sayıda kelebeğin uçuştuğunu görmüş, hatta üstlerine falan konuyormuş sürekli o derece çokmuş. Dedim ya şansız bir gündü sanırım üç beş kelebekten fazlasına denk gelemedik.




Yolda bu dolaplara rastlıyorsunuz. İçlerinde koza içindeki kelebekleri görüyorsunuz. Kelebek üretmek için ayrılmış özel bölümler yani.



Yolda ilerleken zorlanmaya başlıyorsunuz. Çünkü içerisi fena sıcak(aslında 26 derece olduğu yazıyor) ve aşırı nemli. Kelebeklerin yaşaması için böyle bir nem gerekli sanırım. Ama nefes almakta zorlanıyorsunuz resmen. Tavsiyem bence kış aylarında gelin :)



Yolun sonunda bu 6 tatlı papağanla karşılaşıyorsunuz. Fena bağırıyorlar, bir ara tırsıp hemen vadiden çıktık ve özel bölmelere geçtik.





Özel bölmelerde farklı şeylerle karşılaşıyorsunuz. Bu bölümde her kelebeğin nasıl bir gelişimden  geçtiği tek tek tüpler içinde kanıtlanarak gösterilmiş. Hepsinin büyüme aşamaları farklı şekillerde oluyormuş onu gördük.






Bu bölümde kelebeklerin nasıl beslendiklerinden ne sevdiklerine nasıl çiftleştiklerine kadar bazı bilgilerini maketlerle anlatmışlar.




Küçük bir de sinema salonu var. 15 dklık bir film izliyorsunuz.



Çeşit çeşit kelebeklerin kurutulmuş halleri sergileniyor.





Koza şeklinde yapılmış bu odalarda da farklı şeyler sergileniyor. Sadece kelebekler değil, arılar, böcekler, karıncalar da var.



Çeşitli böceklerin sergilendiği bölüm.


Sıradan dallar gibi gözükse de içlerindeki canlıları bulun diye yazmışlar. Dal şeklinde böcekler var dikkatli bakarsanız görürsünüz.





Canlıların maketleri, oyuncakları, her bi şeysleri var.


Kelebekler Vadisi gezimiz böyleydi. Güzel bir kahvaltı sonrası Konya'da mutlaka gidilmesi gereken yerlerden biri olarak not alın.
Hepinize kocaman mutlu günler :)